Anne babalar çocuklarını yetiştirirlerken bir dizi tutum sergilerler. Anne baba tutumları bir yelpaze gibidir.
Baskıcı ve otoriter tutum, reddedici tutum, kıyaslamacı, ayrımcılık tutumu, mükemmeliyetçi tutum, demokratik tutum, tutarsız, kararsız tutum, sınır tanımaz, aşırı izin verici tutum.
Bir bebeğin gelişiminde, özellikle hamilelik ve bebeklikte annenin ruhsal yapısı ve çevresel faktörler çok etkilidir. Bu yazımda çocuk gelişim psikolojisine etki edebilecek olumsuz anne babalığınızı fark edebilirsiniz.
Burada okuduklarınızın sonucunda, en etkili tutumla çocuğunuzun nasıl sağlıklı bir ruhsal yapıya kavuşabileceğini öğrenebilirsiniz.
En iyi Anne Baba Tutumu Nedir?
Anne babalar çocuklarına karşı ebeveyn tutumları sergilerler. Ebeveyn tutumları çocuk yetiştirmede etkilidir. Ebeveyn tutumları çocukların gelişimini etkiler.
Çocuklar, yetişkin olduklarında kendi anne babalarından gördükleri tutumların etkisinde kalırlar.
Bebeğin Psikolojik Gelişiminde Etkili Anne Baba Tutumları
Biz insanlar değerli varlıklar olduğumuzu anne-babamızın sevgi dolu imtihanı sayesinde öğreniriz. Etkili Anne Baba Tutumları olmayan ailenin çocukları, bu sınavda başarılı olamaz. Bu çocuklar, kendi değer ve öz saygısına kolay ulaşamazlar. Onlar, hayatta tatmin ve esenlik duygusuna kolay kavuşamazlar.
İyi anne baba tutumları arasında koşulsuz sevgi vardır. Koşulsuz sevgi bütün canlı varlıklar için bir sıçrama tahtasıdır. Buradan dengeli biçimde sıçrayabilen, varlıklığını sürdürme ve kendi potansiyellerini gerçekleştirmede daha başarılı olabilir.
Ayrılmış Anne Babanın Çocuğu Nasıl Etkiler? Ayrılmış Anne Baba Tutumları Nasıl Değişir?
Anne babadan ayrılan çocuklar farklı şekilde etkilenir. Bazı çocukların sensory-motor becerileri geç gelişir. Duygusal ve motor becerilerinde gelişim duraklayabilir. Gerileme de görülebilir.
Altını ıslatma,ergenlik problemleriparmak emme,tırnak yeme,yatıştırılamama, aşırı tepkisellik,öfke kontrolsüzlüğü görülebilir.
Fiziksel Ayrılık Yaşayan Bebeklerin Anne Baba Tutumları Nasıl Değişir?
Hamilelik, doğum, bebeklik ve erken çocukluk döneminde karşılaşılan ayrılıklar ailenin tutumlarını etkiliyor.
Kimimiz kendini mutlu, başarılı, girişken, yaşam dolu buluruz. Kimimiz sıçrama tahtası işlevi gören ailemizin tutumları yüzünden şansız oluruz. Yaşamımızda, korku endişe, mutsuz, umutsuz, öfkeli, başarısız ve depresyonda gibi duyguların altında negatif aile işlevleri vardır.
Bebeğin doğum sonrası ruh hallerini ve annenin bebekle bağ kurma yeteneğini etkileyen faktörler vardır. Annenin çözülmemiş çocukluk travmaları ve bebek doğarken yaşanan psikolojik travmalar bebeğin gelişimini etkiler.
Zor eş ve aile ilişkileri, annenin hamilelik boyunca hormonal değişimleri gibi bir çok faktörün etkisinden söz etmek mümkündür.
Anne bebeğinden doğumda, doğumdan sonra ya da ileriki yıllarda ayrıldıysa,
Bebek çok zor bir doğum sürecinde doğduysa,
Bebek prematüre veya doğuştan hasta, bu yüzden yoğun bakıma veya kuvozöre alınmışsa,
Anne doğumda anestezi almışsa,
Anne doğumdan sonra sürekli hastalanmışsa,
Bebek evlatlık alınmışsa,
Bebeklik ve erken çocukluk döneminde bir takım önemli ayrılıklar yaşanmışsa,
Duygusal Ayrılık Yaşayan Çocuklar Nasıl Etkilenir?
Annenin hamilelik sırasında ya da sonrasında halledemediği duygusal sorunları olmuşsa,
Doğumdan sonraki ilk iki yıl içinde aile içinde bir ölüm yaşamışsa,
Doğumdan sonraki ilk iki yıl içinde anne düşük yapmışsa,
Evlilikte ciddi sorunlar olup, anne-baba doğumdan hemen önce-sonra ayrılmışsa.
Anne hamilelik ve öncesinde madde bağımlısıysa,
Anne doğumdan hemen önce ya da sonra taşınmak zorunda kalmışsa,
Anne-babanın ciddi mali sorunları olmuşsa,
Bebek istenmeyen bir gebelik sonucu doğmuşsa,
Bebek ikiz ya da üçüzse,
Aile içinde, bireyleri ruhsal olarak etkileyebilecek her tür olay
Bebek-Anne İlişkisinde Güvenli Bağlanma Nasıl Oluşur?
Bebek ve ebeveynleri arasında sevgi ve içtenliğe dayalı güvenli bağ oluşumu sekteye uğrayabiliyor. Birçok çocuk, yaşanan bu fiziksel ve duygusal ayrılığın etkisiyle “annem babam beni sevmedi, sevmiyor ve sevmeyecek” duygusunu edinecektir.
Örneğin bir anne, hamileliğinde bir yerden bir yere taşınmak zorunda kalabilir. Bu taşınmanın içerdiği olumsuz duyguları, mide bulantısı ve kusma nöbetleri ile gösterebilir. Bunun üzerine bu anne uzun ve sancılı bir doğum sürecine maruz kalabilir. Acilden girip sezaryenle doğum yapmış olabilir.
Loğusalık Depresyonu Bebekle Kurulan İlişkiyi Olumsuz Etkiliyor!
Loğusalık Depresyon Nedir? Bazı anneler loğusalık depresyon belirtileri doğumdan sonra yaşıyorlar. Aşırı bitkinlik ve bunalımlı bir halde olurlar. Depresyon yaşayan anneye bebeğini getirdiklerinde hiç bir duygu, bağlılık ve sevgi hissedemeyebilir.
Hamelelik ve loğusalıkta depresyon yaşamış annelerin şikayetleri şöyledir: ''Sanki oyuncak bir bebek tutuyormuş gibi hissediyorum.'
Depresyon yaşayan anneler bebekleri ile başa çıkmakta zorlanıyorlar. Bebeğin beslenmesi, bebeğin aylık gelişimi ve bebeğin hareketlerini izlemekte başarısız oluyorlar. Eğer psikolojik destek alınmazsa, bebeğin yetişkinliğinde yaşayacağı sorunlara, temel hazırlayacaktır.
Güvensiz Bağlanma Nasıl Oluşuyor? Güvensiz Bağlanma Nedir Bebeklerde?
Bebekler anneleriyle ayrılık yaşadıklarında ve onlarla birlikte yakın olduklarında, aşırı düzeyde uyarılma yaşadıkları gözlenmektedir. Bu belirtiler bebeklerin anneden ayrılmaya karşı yoğun içsel tepkiler geliştirdiklerinin göstergesidir. Bebekler anneleriyle böyle ayrılıp birleşirken bağlanıyorlar. Bebeklerde güvensiz bağlanma böyle oluşuyor.
Bebekler anne-babasıyla güvenli bir bağ kurmakta başarısızlığa uğruyor. Yukarda belirttiğimiz koşullardan sadece bir tanesi güvensiz bağlanam sebebi olabilir. Aynı şekilde babaların da doğumdan önce, sırasında ve sonrasında bazı ruhsal ve fiziksel sorunları olabilir. Bütün bunlar bebeğin güvenli bağ kurmasını etkileyecektir.
Gerek anne, gerekse baba doğum öncesi ve sonrasında bu zorlukları yaşayabiliyorlar. Bütün bunlar çocukta, “annem-babam beni sevmiyor”hissini doğuruyor. Çocuğun sistemine bu“bende bir sorun olmalı” şeklinde kaydedilir. Anne-baba, yavrusu ile sağlıklı bağ kuramaz ve iletişim sağlayamazsa çocuk istenmediğini ve sevilmediği duygusunu geliştirip kendini suçlayacaktır.
Anne Ve Bebek Arasında Nasıl Güvenli Bir Bağ Kurulur?
Bebekle oynanabilecek güvenli bağlanma oyunları vardır. Freud'un birincil süreçler diye tarif ettiği 0-2 yaşlarında bebeklerle sözel iletişim kurmak zordur. Bebekle oynanacak oyunların, onunla duygusal iletişim kurmaya ve anne bebek arasındaki bağın güçlenmesine büyük etkisi vardır.
Bir bebekle göz teması kurduğunuzda, onu sevgi ve şefkatle kucağınıza aldığınızda, coşkulu, neşelieğlenceli oynaşmalarla bebeğinizle kuracağınız bağın güvenli olmasına katkı sağlayabilirsiniz.
Ne var ki, ne dersek diyelim, annenin göstereceği bağlanma davranışı bütünüyle bilinç dışıdır. Bilinçle kontrol etmek güçtür. Bu durumda anne adayları psikoterapi ile kendi bilinç dışı bağlanma stillerini değiştirmelidirler.
Ebeveyn ve bebek arasındaki bağlanma, psikolojik yardım ve psikolojik destekle ayarlanabilir. Psikolojik danışma, psikolojik destek hizmeti ve aile terapisi yardımıyla güvenli bir bağlanma sağlanabilir. Böylece, çocuğun diğerleri ile sağlıklı ilişki kurma yeteneği gelişir.
Çocukların stresli durumlarda sakin kalmaları güvenli bağlanmaları ile mümkündür. Çocuk ağladığında, sevgi ve özenle karşılık veren bir yetişkinin varlığı gerekir.
Ebeveynler çocuklarıyla aynı dalga boyunda kalabilirlerse, ilerleyen yaşlarda güvenli bir kimlik edinebilirler. Gelecekteki başarılı ilişkilerinin temelinigüvenle bağlanarak atmış olurlar.
Bebekler Neden Güvensiz Bağlanır?
Güvensiz bağlanma türleri nedir?Kaygılı, kaçıngan ve düzensiz güvensiz bağlanma stilleri vardır.
Bebeklerde Güvensiz Bağlanma Nedir?
Güvenli güvensiz bağlanma stilleri erken çocukluk döneminde oluşur. Bebeğin bakıcısıyla oluşturduğu bağ bebek'te güvensiz bağlanma duygusu oluşturur. Çocukluk ihtiyaçları bebeğe bakım veren tarafından karşılanır. Bu ihtiyaçların nasıl karşılandığı ve bebeğin ihtiyaçları giderirken bunu nasıl algıladığı bağlanma stiline dönüşür. Bebek, gelecekte kendisi ve başkalarıyla olan ilişkilerinin içsel bir çalışma modelini böylece oluşturur.
Bebekler Neden Güvensiz Bağlanır?
İnsan ruhunun sağlıklı gelişebilmesi bebekliğinde güvenli ve istikrarlı bir bağlanma nesnesi ile mümkündür. Bebeklerde güvensiz bağlanma birçok sebepten dolayı oluşur.
Güvensiz bağlanan bir bebek yaşamın ilk yıllarında duygusal ihtiyaçları yeterince karşılanmamıştır. Bakım verenin tutarsızlığı bebeğin ihtiyaçlarınısekteye uğratır. En önemlisi de budur.
Bebeğin güvensiz bağlanması, annesinin kendi yetiştirilme biçimi ve daha sonrasında karşılaştığı travmalardan kaynaklanır. Güvensiz bağlanmış bir anne, yakınlık, sevgi ifadeleri ve diğer güçlü duyguları yaşama konusunda diğer anneler kadar rahat değillerdir.
Psikologlar toplumumuzdaki güvensiz bağlanma stiline sahip anne-babaların oranının %35 olduğunu tahmin etmektedirler. Güvensiz bağlanma biçimlerine sahip bu kişiler aynı zamanda kendini moralsiz, mutsuz, umutsuz ve hiçbir şeyden keyif almıyor hissederler.
Çocuğu ağladığında, ya da onlarla iletişim kurmak istediğinde, bu anne-babalar istemsiz olarak geri çekilerek ve kendi içine kapanırlar.
Bazı ebeveynler kendi çocukluk ihmal, istismar ve psikolojik travma anılarının etkisini, çocukları ile kurdukları etkileşimlerde yaşatırlar. Örneğin, yüz buruşturmaları, öfke patlamaları, hoyratça davranışlar ve dayak gibi korkutucu şekilde davranırlar. Kendi ruhsal yapısını kendi çocuklarına bilinçsizce geçirirler.
Bu çocuklar kendilerini arafta bulurlar. Ebeveynleri, bir yanda kendilerine kucak açan, rahatlatan bir kişi, diğer yanda da korktukları kaygı duydukları bir kişidir. Okul çağında bu çocuklar bağırıp çağırarak emirler vererek, istekleri yerine gelmezse öfke patlamaları yaşar. Bilinçsizce adeta ebeveynlerini denetleme ve cezalandırma yoluna girebilirler.
Benzer deneyimleri yaşamış başka bir çocuk ise soğuk ve moralsiz görünebilirler. Yaşadığı korku ve kaygıları içselleştirebilir. Herkesi mutlu etmek çabası ile mükemmeliyetçi bir kimliğe sahip olabilirler. Temelde anne-babaya musallat olan bu günahlar bir sonraki nesle böylece aktarılmış olur.
Çocuğunu Nasıl Seversen Öyle Bağlanır!
Üzerinde konuştuğumuz bütün bu tutumlar anne-babaların çocuklarını sevmediği anlamına gelmemelidir. Anne-babaya sorsanız çabalarının çocuklarını daha iyi yetiştirmek olduğunu söyleyeceklerdir. Ancak, ebeveynlik yapma yöntemleri çoğu kez, çocuklarının hareketleri ile tetiklenen, kendi yetiştirilme tarzlarından kaynaklanan otomatik tepkilerdir.
Tutumlarınızı Değiştirme Zamanı Geldi!
Yaşadığınız her ne olursa olsun, mesele birilerini suçlamak değil, mesele özgürleşmektir. Sizin çocukluğunuzda olan her şey, bu günkü kimliğimizi oluşturmaya katkı sundu. O gün için bir çocuk olarak bir şeyleri kontrol etme ve tercihte bulunma şansımız yoktu. Ne var ki şimdi, bir yetişkin olarak bir şeyler yapmak mümkün.
Bir seçim yapın! Daha etkili bir ebeveyn olun. Antalya ‘da psikolog, psikolojik danışman ve psikolojik danışma merkezlerine başvurun.
Hem kendi çocuğunuzla, hem de kendi orijinal ailenizle ile kurduğunuz bağlanma biçimini keşfederek değişime bir kapı aralayın. Böylece sorunlarınızı besleyen anılarınıza içsel bir yolculuk yapabilirsiniz. Onların olumsuz etkisinden kurtulabilirsiniz.
Geçmişimizi yeniden yazmak tabi ki mümkün değil. Ne var ki geçmişin etkisini değiştirme özgürlüğümüz her zaman kendi sorumluluğumuzda ve elimizdedir. Kendi devraldığınız ruhsal mirasınızı, çocuklarınıza ve onların da kendi çocuklarına devretmelerini durdurun. Çocuklarınıza devraldığınız mirası aktarmayın. Etkili tutumunuzla sevgi ve güven bağlarını kuvvetlendirerek destek olmak sizin elinizde. Durmayın. Harekete geçin.
Kaynakça
Dr. SHAPIRO,F. (2012) EMDR Terapisi Teknikleri İle Acı Anıları Silmek, Kuraldışı Yayıncılık.
Dr. RICHO D., (2013), Geçmiş Şimdi Olduğunda, Kuraldışı Yayıncılık.
Dr. STERN, Daniel, N., 2012, Bebeğin Kişiler Arası Dünyası, Psikoterapi Enstitüsü yayınları,
Psikoterapist, Ali Bıçak 2025 Her Hakkı Saklıdır.
www.alibicak.com içeriğini sürekli yeniler, yeni içerikler üretmeye devam eder.
Çocuklarda Cinsel Gelişim Ne Zaman Başlıyor?
Çocuklarda cinsel gelişim evreleri ve cinsel eğitimi ile ilgili detaylı bilgiler bu yazıda.
Kızlarda ve erkeklerde...
10 Adımda Hipnozla Zayıflama
Hipnozla zayıflama beklentinize ışık tutacak bu yazı, hipnoz hakkında ön yargılarınızı kırmanıza yardımcı olabilir. Kilo vermek ve...
Duygu Odaklı Psikoterapi Nedir?
Sitemizde, psikoterapi modellerini herkesin kavrayabileceği bir dille kaleme almaya çalıştık. Bu yazımızda Leslie Grenberg ve arkadaşlarının...